Göz Altı Morluk Tedavisi

Göz altı morluklarının oluşumunda pek çok farklı sebep vardır. Altta yatan bir hastalık veya dolaşım problemi olmadığı sürece çoğu durumun bir tedavisi vardır.

Öncelikle iyi bir öykü ve muayeneyle hasta değerlendirilir. Şiddetli alerji ve sinüs problemlerine bağlı meydana gelen göz altında sıvı birikimleri ile gelen hastalar, gözkapağı ameliyatı veya dolgusu için uygun olmayan gruptadır.

İçindekiler

Göz Altı Morlukları Tedavisinde Işık Dolgusu
Göz Altı Morlukları Tedavisinde Mezoterapi

Siyahlık – morluğun sadece cilt rengi koyuluğundan kaynaklandığı hastalarda da bu teknikler yeterli değildir. Bu grupların dışındaki hastalarda göz altında morluklar genelde kapak ve yanak arasındaki çukurlaşma nedeniyle oluşur.

Yüzümüze vuran ışığın parlak bir şekilde geri yansıması için kapak-yanak geçişinin düz olması gerekir; düzensizlik olan alanlardan ışık koyu olarak yansıyacağından bu alanlar siyah-mor olarak görünür.

Sizi Arayalım

Göz Altı Morlukları Tedavisinde Işık Dolgusu

Bu hastalarda, özellikle belirgin yağ torbalanması yoksa oldukça iyi sonuç vermektedir ışık dolgusu. Boşluk olan kısma enjekte edilen hyaluronikasid dolgular veya yağ transferleri kapak-yanak geçişini daha düz hale getirmeyi amaçlar. Daha düz bir yüzeyden ışık daha parlak geri yansıdığından genellikle göz altına yapılan dolgular ‘ışık dolgusu’ adıyla bilinmektedir. Anatomik olarak göz çevresine detaylı hakim olan ellerde ışık dolgusu oldukça güvenilir ve etkin bir yöntemdir, fakat bu bölgeye hakim olunmadığı ve özellikle yüzeysel uygulama yapıldığında ömür boyu kalıcı bir şişkinlik ve mavimsi renk yansıması olabilmektedir.

Genellikle ilk seansta ilacın bir miktarı derin dokuya uygulanır ve bölgenin günbegün dolduğu 2-3 haftalık sürenin sonunda dolgunun geri kalanı enjekte edilir, bu şekilde yapılan işlemle etkinlik süresi yaklaşık 2 yıldır.

Çok ciddi alerjik bünyeli hastalarda (astım atağı, şiddetli saman nezlesi), alt kapakta lenfatik drenaj bozukluğu bulunan hastalarda uygulanmamalıdır ışık dolgusu. Ayrıca eğer alt kapakta yağ torbaları belirgin ise, kapak gevşekliği varsa, ciltte belirgin elastikiyet kaybı mevcutsa, dolgu uygulaması uygun değildir, hatta dolguyla sorun daha da belirginleşebilir. Bu ayrım titiz bir oküloplastik muayeneyle yapılır ve hangi hastaya dolgunun, hangi hastaya cerrahinin uygun olacağına karar verilir. Cerrahi gerektiren hastalarda dolguyu zorlamak, doğru değildir.

Cerrahi yöntemle torbalar, çökmeler, sarkmalar, kırışıklıklar tek seansta düzeltebilmekte ve bu alana on yıllarca kalıcı detaylı çözüm sağlanabilmektedir. Yapılacak kapsamlı bir oküloplastik muayeneyle ameliyatın ne şekilde yapılacağı ve hangi yöntemlerin kullanılacağı tespit edilir.

Her hastaya uygulanacak teknik, hastanın anatomik yapısına ve ihtiyacına göre farklıdır. Sadece yağ torbalarının alttaki boşluğa yer değiştirildiği durumlar mevcutken, tüm orta yüzün şekillendirilmesi gereken hastalar da vardır. Bu ameliyat sırasında, ‘badem göz’ olarak popülarize edilmiş ameliyat tekniği, standart olarak uygulanmakta ve alt kapağın normalde olması gereken badem şekli temin edilmektedir.

Cerrahi genellikle kapakla göz arasındaki pembe dokudan yapılır ve cilt kesisi olmaz. Yağ torbaları sadeleştirilip alttaki çukura yerleştirildiğinden morluk giderilmiş ve kapak-yanak geçişi düzeltilmiş olur. Operasyon sonrası 1-2 hafta kadar sürebilen şişlik-morluk olabilir, fakat kişi isterse 3. gün ağır tempoda olmayacak şekilde iş hayatına dönebilir.

Göz Altı Morlukları Tedavisinde Mezoterapi

Göz altı morluklarının giderilmesine yönelik bir diğer tedavi grubu da mezoterapidir. Mezoterapide cilt altına iğnelerle morluk giderici, besleyici, cilt kalitesini artırıcı kimyasallar verilir. Çoğu zaman mezoterapi, cerrahi veya dolgu uygulamasına ek olarak faydalandığımız bir tekniktir. Alt kapak morlukları, torbaları ve sarkmalarına yönelik bir başka teknik de bipolarradyofrekans tabanlı accutite yöntemidir. Özellikle, asla ameliyat olmak istemeyen, ameliyat olacak kadar şiddetli şikayetleri olmayan, daha önce ameliyat geçirmiş ama yıllar sonra bazı değişiklikler ortaya çıkmış olan hasta gruplarında; ameliyata yakın derecede ve uzun süreli etki bekleyen kişilerde; son dönemde popülerliği gittikçe artan bu teknik, kesi olmaksızın cilt altına uygulanan, 5 seneye kadar etkinliği devam edebilen ve hastanın aynı gün normal hayata dönebildiği bir yöntemdir.